Heavy Metal

30 Nisan 2008 Çarşamba


Heavy Metal, agresif ritimler ve aşırı distorsiyonlu gitarlarla karakterize edilen Metal müzik türüdür. Bu türün kökleri 1964 ve 1967 arasında blues ve rock türünü birleştirerek, daha çok gitar ve davul bazlı, bu türde müzik yapan grupların yarattığı Hard Rock'tır. Heavy Metal popülaritesini 80'lerde daha çok türün ortaya çıkmasıyla artırdı. Ticari amaçlı olmayan bu müzik türü, dünya üzerinde büyük bir dinleyici kitlesine sahiptir.

Heavy Metal'in en ünlü grupları, Black Sabbath, Iron Maiden, Judas Priest,Manowar, Metallica, Megadeth ve Slayer'dır..KarakteristiklerHeavy Metal çoğu zaman aynı türde enstrümanlarla çalınır. Elektro-gitar'ın her zaman varolduğu bu müzik türünde, kara şarkı sözleri, agresif ritimler ve tempolar bulunur.

EnstrümanlarHeavy Metal müzikte çoğunlukla kullanılan enstümanlar elektro-gitar , bas gitar ve davul'dur. Heavy Metal çalan grupların çoğunlukla bir solo(lead)gitaristi , bir ritim gitaristi, bir bas gitaristi ve bir bateristi ve bir vokali vardır. Heavy Metal'de klavye fazla *kullanılmaz. Gitar bu türde çok büyük bir önem taşır. Distortion ve diğer efektler, sesi daha kalınlaştırmak içindir. Heavy Metal vokalleri şarkıda çok fazla değişik ses çıkarabilirler. Temiz vokallerden gurultulara, gurultulardan çığlıklara, çığlıklardan brutal vokallere kadar. Genellikle şarkıcının ne dediğini brutal vokallerde anlamak zordur. Sololar ve riffler Heavy Metal'in büyük bir bölümünü oluşturur. Gitaristler sweep-picking ve tapping tekniklerini kullanarak soloyu hızlı ve agresifleştirirler.

Metal rock


Metal, rock müziğin daha sert ve agresif olan türüdür.Distorsiyon (Distortion) gitarlar, brutal ve çığlık vokaller (scream), hızlı ritimler içerir.Bunun yanısıra içerisinde bir çok türe ayrılan metal müzik, bu tarzın dinleyicileri için her tür soundu içinde barındırır. Bilinen en ünlü metal grupları içerisinde Black Sabbath, At Vance, Stratovarius, Therion, Destruction, Iron Maiden, Helloween, Judas Priest, Manowar, Megadeth, Metallica, Annihilator, Blind Guardian, Death, In Flames, Lamb Of God, Pantera, Slayer, Children of Bodom ve AC/DC gibi gruplar örnek gösterilebilir. Thrash Metal / Speed Metal, Death Metal, Black Metal, Gothic Metal, Doom Metal, Heavy Metal, Melodic Death Metal, Dark Metal, Oriental Metal gibi bölümlere ayrılır.Metal Müzik Tarihi [değiştir]Heavy Metal ne zaman başladı? Buna yanıt vermek oldukça zor. Bu konuda isim yapmış Rock yazarlarının çoğu ilk Heavy Metal eserleri olarak Kinks grubunun "You Really Got Me" ve Who'nun "My Generation" şarkılarını gösterirler. 1964'e denk düşen bu parçaları Modern Heavy Metal parçaları ile karşılaştırıldığında aralarında çok büyük fark olduğu görülmektedir. Müzik yaşantısını hala sürdüren Alice Cooper (Gerçek adıyla Vincent Fournier), lise yıllarında kurduğu grubu The Spiders ile ilk gerçek Heavy Metal sanatçısı ünvanını tartışmasız bir şekilde alır. Gerçi Cooper'ın da günümüzdeki anlamıyla Metal yapmaya başlaması 1971 tarihli klasiği "Love It To Death" ile olur.1966 yılı ile birlikte sözsel ve enstrümental sertliğini yavaş yavaş artıran Rock, kökleri olan Rock n'Roll ve Blues'dan biraz daha uç noktalara kaymış ve "Hard Rock" tabiri ilk defa kullanılmaya başlanmıştır. 1965 - 1970 yılları arasında müziklerine Hard Rock denilebilecek gruplar da doğmaya başlamıştır. Golden Earring, Cream, Jimi Hendrix Experience, Led Zeppelin, Vanilla Fudge, Iron Butterfly, Steppenwolf, Blue Cheer, MC5, Deep Purple, Grand Funk Railroad, Free, Uriah Heep, Mountain, Humble Pie, Bloodrock, Black Widow, Cactus ve Black Sabbath bu türün öncüleri arasındadır. Heavy Metal terimi ise ilk kez Steppenwolf'un ünlü parçası "Born To Be Wild"da, motosiklet gürültüsünü tanımlayan "heavy metal thunder" tamlamasında kullanılmıştır.Cream ve Jimi Hendrix Experience, Heavy Metal'e ticari anlamda hayat veren ilk gruplardır. "Sunshine Of Your Love" ve "White Room"daki sert Eric Clapton gitarları ile Cream, yıllar sonra kurulacak metal gruplarını derinden etkilemiştir. Bir diğer efsanevi grup ise Heavy Metal'in en büyük efsanesi Jimi Hendrix'in taşkın gitarını temel alan Jimi Hendrix Experience'dır. "İnsanlar salamura gibi üstüste yığılmışlardı. Onları harekete geçirmek için gürültülü müzik yapmaya karar verdim" diyen Hendrix bir bakıma Heavy Metal'in de temel mesajını vermektedir. Iron Butterfly da 19 dakikalık unutulmaz klasiği "Inna Gadda da Vida" ile daha sonraları bu tarz müziğin önemli unsurları olacak davul ve gitar sololarına ilk örnekleri vermiştir.ABD'de Bad Company ve UFO gibi gruplar patlama öncesi Heavy Metal'in temelini oluştururlarken, asıl patlamayı gerçekleştirecek gruplar İngiltere'de kurulma aşamasındadır. Deep Purple klasik müziğe de yakın tarzda ilk albümlerini yayınlarken, daha depresif söylemiyle Led Zeppelin Hard Rock ile Heavy Metal arasındaki ince çizgide durmaktadır. Ama bir grup vardır ki patlamanın tek başına ateşleyicisi olacaktır: Black Sabbath. 70'lerin başında Hard Rock / Heavy Metal tarzı müziğin kralları sayabileceğimiz bu üç İngiliz grubuna kısaca değinmekte fayda var.Deep Purple, Rock dünyasında o ana kadar görülmemiş kompozisyonlar ve cesaret isteyen enstrümental teknikler getirmiştir. Bunda iyi bir klasik müzik dinleyicisi olan Jon Lord ile gerçek bir gitar ustası olan Ritchie Blackmore'un payı büyüktür; tabii bir de muhteşem sesiyle Ian Gillan'ın. Progressive Rock örnekleri sayabileceğimiz ilk üç albümünün ardından bir de Londra Senfoni Orkestrası ile klasik müzik konseri veren ve bunu albüme döken grup, biraz da Blackmore ve gruba yeni giren Gillan'ın baskıları ile daha sert müziğe döner ve muhteşem "In Rock" 1970'te yayınlanır. Bunu izleyen "Fireball" ve "Machine Head" gruba Hard Rock krallığını getirecektir. "In Rock"tan muhteşem "Child In Time" ve "Machine Head"den unutulmaz "Smoke On The Water" gruba tartışılmaz bir konum kazandırmıştır. "Fireball", "Highway Star" ve daha sonraki eserlerinden "Burn" gibi enerjik parçaların yanında "Lazy", "Mistreated" gibi depresif parçalar ile adlarını Rock tarihine yazdırmışlardır.Led Zeppelin'in müziği Purple'ınki ile karşılaştırıldığında biraz daha serttir. Onda klasik müzik havası veren tuşlu çalgılar ve teknik isteyen ama sonu belli bir tarzdaki gitar soloları yoktur. Zeppelin'in gitar soloları daha uçuktur ve beklenmedik yönlere gider. Davul daha vurucudur, asla arka planda kalmaz. Sözler daha sert ve daha tabu konularla ilgilidir. Önceleri, Eric Clapton ve Jeff Beck gibi efsanevi gitaristler çıkaran Yardbirds'de çalan Jimmy Page ve solist Robert Plant'in önderliğinde oluşturdukları tarz ile Heavy Metal'e satanik damgası vurulmasına yol açacak ilk gruptur Led Zeppelin. Sonrasında grubun başarı için ruhlarını şeytana sattığı, bir çok şarkı sözlerinde gizli gizli şeytanı ve satanizmi öven sözler olduğu söylenecektir. Biraz da bunun ve isimsiz ilk dört albümün yarattığı gizemle grup hatırı sayılır bir kitleyi kendine bağlamıştır.Reggae'den folka bir çok değişik müzik tarzını Heavy Rock potasında erittikleri müzikleriyle adlarının yanına "Tüm zamanların en çok bilinen Heavy Metal grubu" ünvanını da ekleyeceklerdir. Bunda hala bile ABD radyolarında en çok istek alan parça olan "Stairway To Heaven"ın da etkisi büyüktür. Bunun yanında "Whole Lotta Love", "Black Dog", "Dazed And Confused", "D'yer Mak'er" gibi klasiklerini de unutmamak gerekir. Daha geç dönem eserleri arasında da "Kashmir", "Achille's Last Stand" gibi uzun ve sağlam bestelerini saymak gerekir.Grubun "rock till you drop" tarzı konserleri ise saatler süren ayinlere dönmektedir. Enerji ve adrenalin üst düzeydedir; bir de konser alanının üstünü kaplayan marihuana dumanı. Sonradan bir çok metal konserinde görmeye alışacağımız uzun gitar ve davul soloları ilk defa Zeppelin tarafından gerçekleştirilmiştir. John Bonham'ın kendini kaptırdığı konserlerde 1 saate varan davul soloları attığı anlatılır efsanelerde! Ve Black Sabbath. 30 yıl sonra dönüp bakıldığında ve günümüz şartlarına göre değerlendirildiğinde Deep Purple ve Led Zeppelin'e ancak Hard Rock grubu denilebilecekken, Black Sabbath tartışılmaz bir şekilde Heavy Metal'dir. Bu yüzden grubun Heavy Metal tarihindeki yeri eşsizdir. Yoğun, karanlık, uğursuzluk kokan müzikleri ve adeta çatırdayan gitarları ile yepyeni bir tarz getirirler Rock müziğe. Gitarist Tony Iommi ve grup arkadaşları Ozzy Osbourne, Geezer Butler ve Bill Ward, iki klasik albüm "Paranoid" ve "Master Of Reality" ile bunlarda yer alan klasikler "N.I.B.", "Paranoid" ve "Children of the Grave" ile Heavy Metal'e yön çizerler. Metallica ve Nirvana gibi yıllar sonra kurulacak gruplar müzikal yönelimlerini, üyelerinin gençliklerinde dinledikleri Black Sabbath klasiklerinden alacaklardır. Ciddi bir şekilde bakıldığında Black Sabbath öyle bir gruptur ki saf Heavy Metal'in, yetmişlerin sonunda patlayacak Punk/Metal tarzının, seksenlerin sonu doksanların başında Seattle'da patlayacak Grunge'ın, Kuzey Avrupa ülkelerinde çıkış bulacak satanik söylemli Black Metal'in temelinde durmaktadır.Her ne kadar Satanizm'i Heavy Metal'e Led Zeppelin'in soktuğu kesin olsa da bunu en iyi kullanan grup Black Sabbath olur. Giyimlerinden sahne düzenlemelerine, şarkı sözlerinden albüm kapaklarına kadar her konuda buram buram şeytan kokmaktadır grup. Normal olarak grubun, sıradan ebeveynler üzerinde yarattığı infial büyüktür. Yıllar yılı sürecek Heavy Metal düşmanlığının temelleri de Sabbath'in özellikle de asi solistleri Ozzy'nin kişiliğinde toplanan tepkiler ile atılır.Yetmişlerin ortalarında, yedi yeni grup sahneye çıkar ve farklı yönlere doğru giderek bir Heavy Metal yelpazesi oluşumuna katkıda bulunurlar. Judas Priest, bu tarz müzikte çift solo gitarist kullanan ilk grup olur. Aerosmith blues'a geri dönüş ile birlikte seks ve uyuşturucuyu da getirir. Thin Lizzy coşturucu ve eğlendirici bir tarzın öncüsüdür. "Bohemian Rhapsody" gibi bir şaheserin yaratıcısı Queen ise daha seçkinci ve adına uygun bir şekilde daha asildir. Kiss, Alice Cooper'ın makyajını ve sahnesini biraz daha ileriye götürerek Glam Rock'ın temellerini atar. Blue Oyster Cult ise 60'ların basit söz ve ritmlerini Heavy Metal'e katan gruptur. AC/DC'nin getirdiği ise Heavy Metal'in temel taşlarından olacak saldırganlıktır.Bu yıllarda ortaya çıkmış olan bir çok grup, birer Heavy Metal devi olarak yerlerini sağlama alırken, Metal dışı olarak sınıflandırabileceğimiz bazı Rock grupları da bu tarzdan etkilenerek müziklerine Heavy unsurları da katmışlardır. Bunların en önde gelenleri olarak Physicodelic Rock tarzının öncüsü Pink Floyd'du, yine Progressive Rock grupları Genesis, Jethro Tull, Yes ve King Crimson'ı sayabiliriz. Hatta Jethro Tull, 80'lerde oldukça sert parçalar da yaparak Grammy ödülleri kapsamında 1989'da ilk kez verilen Heavy Metal Grubu ödülünü de kazanacaktır. Rush ve Marillion gibi daha geç dönem Progressive grupları da Heavy Metal öğelerini sıkça kullanmışlardır. Ne yazık ki yetmişlerin sonlarıyla birlikte Klasik Heavy Metal yıllarının da sonu gelmiştir. Aerosmith, Thin Lizzy ve Black Sabbath, üyelerinin uyuşturucu sorunlarına yenik düşmüştür. Kiss, işi ticarete dökerek ruhunu kaybetmiştir. Deep Purple eleman değişiklikleriyle kendi kendini bitirirken, baterist John Bonham'ın ölümü Led Zeppelin efsanesinin de sonu olmuştur. Judas Priest ve Queen, tarihlerinin en sönük eserlerini vermişlerdir. Metal ölüm döşeğindedir. Yine de çok az sayıda grup bayrağı taşımaya devam ederler. Okul çocuğu giyimli Angus Young'un değişik gitar tarzı ve Bon Scott'ın cehennemi çığlıkları AC/DC'yi Metal'in yeni lideri konumuna getirmiştir. Bununla birlikte ilk gitar kahramanlarından Ted Nugent'in adı sıkça duyulmaya başlanmıştır. Deep Purple'dan ayrılan Ritchie Blackmore da daha özgür ve sert takıldığı yeni grubu Rainbow'da tüm zamanların en iyi Metal solistlerinden Ronnie James Dio ile çalışma şansı yakaladığı iki albüm ile efsaneleşmiştir: "Rainbow Rising" ve "Long Live Rock n'Roll". Bu iki albüm aynı zamanda Heavy Metal dünyasının, konusunu mitolojiden alan eski efsaneler ile ilk tanışması olur. Dio, daha sonra kurduğu kendi grubunda bu epik tarza çok fazla yer verecek, 80'lerin sonuyla hayat bulacak olan Power Metal de, Dio'nun destanlardan, kutsal savaşlardan, şövalye ve kahramanlardan bahseden bu tarzını temel alacaktır.80'lere gelindiğinde bir çok rock müzik türü icra halindeyken bir Heavy Metal patlaması yaşanır. Bence Heavy Metal müziğini anlatan en iyi sözcük "kargaşa" dır. Bütün Heavy Metal gruplarının faaliyet alanları farklıdır. Bu müzik türünün içinde komünizm, faşizm, anarşizm, devrimcilik, sadizm gibi biribirinden çok kopuk anlamları bulmak mümkündür. Heavy Metal bu çok renkliliği sayesinde bir çok alt dala ayrılmıştır. Fakat hepsinde ortak olan bir şey vardır; küfür. Kimi devlete, kimi siyahlara, kimi tabulara küfür eder ama muhakkak küfür eder.

Rock tarihi


Rocktarihi

Rock müzik, bünyesinde bir çok müzik türünü barındıran bir tür olarak rock and roll'dan, and roll'un çıkarılmasıyla 1960 ların başında oluştu. rock müziği oluşturan bu müzikal alt türler de, kendi içlerinde alt türlere ayrılmışlardır. bu sebepten dolayı rock müziğin tarihini anlatırken, başlangıç noktası olarak rock'n roll dan yola çıkarsak büyük bir hata yapmış oluruz. çünkü; rock müziğini de içine alan pop müzik türleri bir çok müzikal alt türlerin sentezinden meydana gelmiştir.

Peki müzik türleri arasındaki ilk etkileşim ne zaman, nerede ve nasıl gerçekleşmiştir? bu sorunun yanıtını 1730'larda amerika'daki, sonradan takılan ismi ile 'büyük uyanış'ta bulmak mümkündür. "büyük uyanışlar, amerikan müziğini de derinden etkileyen dinsel bir uyanışın birbiri sıra ortaya çıkan iki dalgasıydı."

Birincisi dr. isaac watts adındaki bir ingiliz'e ait "hymms and spirituali"nin (1701) londra'da yayınlanmasıyla doğan ve 1739 boston baskısının yapılmasıyla amerika'nın bütün kentlerinde etkisi hissedilen yeni bir müzik anlayışının güneyin folk müziklerini etkilemesi sonucunda meydana gelmiştir. ikinci uyanış ise 1780-1830 yılları arasında yapılan kamp toplantılarında ortaya çıkan bir akımdır.

Hıristiyanlaştırılmış siyahlar ayinlerini yaparlarken afrika dinsel törenlerinde görülen dairevi dans, çığlık atma, ritim tutma gibi öğeler dualara karışır. böylece siyahlar beyazlardan aldıkları spirituallerin içine atalarından miras kalan ritim ve coşkuyu katarak ortaya yeni bir tür müzik çıkarmışlardır. bu aynı zamanda dini müzikte siyah-beyaz ayrımını da doğurmuştur. beyazların spiritualleri oldukları yerde sayarken, siyahların yaptıkları bütün ülkeye yayılmakla kalmayıp, ülke dışına da çıkmıştır.

Pek çok amerikan müziği gibi gospel de iç savaştan sonra güneyde spirituallerin devamı niteliğinde ayrı bir tür olarak kendini gösterir. spirituallere olduğu gibi gospellere de sadece siyahlara özgü diyemeyiz; ama pek çok siyah kiliselerinde ve siyah gurplarca icra edilmiştir.

19. yüzyılın sonunda kurulan pentacostalis ve hoolines kiliselerinde, afrika müziğindeki el çırpma ve ayakları yere vurma yoluyla yapılan müzik, gospel türünün ilk örneklerini oluşturur. gospel tarzında spirituallerden farklı olarak bu dünya ile ilgili vaatler daha baskındır; öbür dünya ise daha neşeli bir dille anlatılır. amerika'da, dini içerikli müziğin yanı sıra halkın ağızdan aktarım yöntemi ile günümüze kadar uzanıp gelen bir folk müzik kültürü vardır.

En eski folk şarkıları ya solo olarak ya da bir topluluk ile söylenmiştir. bu folk şarkılarına eşlik etmek üzere keman, banjo ve gitarın girmesi ile ilk pop müzik türlerinin temelleri atılmış olur. amerika'nın ilk pop müzik yıldızı jimmie rodgers'dir. rodgers, country ve boogie-blues harmanlaması yaparak; hillbilly, folk ve blues'dan aldığı sözleri birleştirerek country müziğin başlıca dayanağı halini almıştır. "rodgers, blues'u ödünç alan değil de hırsızlığını yapan ilk beyaz adam ve böylece country müziğin dominant modu haline gelenlerin sentezini yapan sanatçı olarak düşünülebilir."

Bu yıllarda güney eyaletlerine yapılan ilk taşra gezileri sonucunda paramounts records, blues müziğin babası olarak anılan blind lemon jefferson'a ilk plağını yapar. bu tarihten sonra, jefferson, kendinden sonraki bütün blues ve rock müzisyenlerini etkileyecek kalitedeki parçalara imza atmıştır. rock'n roll; ragtime, blues, boogie, country, gospel gibi müzikal alt türlerin harmanlanması sonucu oluşmuştur. bu alt türlerden rock'a geçişteki son yapı taşı r&b'dur (rhtyhm and blues).

Eu geçiş esnasındaki en önemli kişilerden biri robert johnson'dır. (1911-1938) esasında delta blues müzisyenleri içerisinde charlie patton ya da skip james gibi ondan çok daha önemli isimler olmasına rağmen johnson'un önemi; kişiliği ve yaptığı müzikle erken bir rocker olmasından kaynaklanmaktadır. bluesdan rock'a geçişteki bir diğer önemli olay ise elektirikli gitarın blues'da kullanılmaya başlamasıdır.

Elektirikli gitarı ilk kullanan blues müzisyeni t. bone walker'dır. kendine has tekniğiyle, kendinden sonraki b.b. king, freddy king, buddy guy gibi gitar sihirbazlarını etkilemeyi başaran walker'da rock'a geçişte çok önemli bir rol üstlenmiştir. 1943-51 yılları arasında güneyden kuzeye yapılan göçler esnasında piyanoyla nefeslilerle tanışan delta blues icracıları rock'n roll'a geçişteki son müzik türü olan r&b'u oluştururlar.

Bu müzik türü, genel olarak bütün siyah müzik sitillerinin karışımından, blues armonik yapısı ve formülü oluşmuştur. başlangıçta sadece siyahların radyo istasyonlarında ve sokaklarda yaşayan r&b, orta sınıf beyaz gençlerin bu müziği alışkanlık haline getirmesiyle birlikte popüler hale gelir. gün geçtikçe artan talepler, yayınlanan r&b plaklarının sayısının artmasına ve 25 mayıs 1949'da billboard müzik dergisi listelerinde r&b adında yeni bir başlık açılmasına yol açar.

1953 yılında chords grubunun sh-boom adlı parçaları r&b listelerine sığmayarak, popüler müzik listelerine geçer ve "1" numaraya kadar yükselir. 1954-55 yıllarında aynı müziği beyazlar icra edince bunun adını rock'n roll koyarlar. "ünlü rock'n roll piyanisti fats domino 'biz rock'n roll'a 15 yıl öncesine kadar new orleans'da r&b derdik" demiştir.

Rock'n roll, gençler arasında o kadar rağbet görür ki, hem endüstriye karşı en radikal çıkışların kaynağı, hem de müzik endüstrisinin en yağlı geçim kaynağı konumuna gelir. rock'n roll'un r&b'den farklılaşıp kendine özgü bir müzik türü halini almasını sağlayan en önemli kişiler elvis presley ve chuck berry'dir.

Rock'n roll'un büyük kralı evis presley r&b'yle, country ve hillbilly müziklerini çok iyi kaynaştırmıştır. chuck berry ise kendinden önceki gitarcıların tekniklerini sentezleyerek rock'n roll'un ilk gitar kahramanı olmuştur. zaten ikisinin de asıl şöhretleri bu birleştirici güçlerinden ve kendilerinden sonraki bütün rock müzisyenlerini etkilemelerinden gelmiştir. fakat endüstri rock'n roll'u çok çabuk yutmuştur.

Araştırmacıların çoğu 1950'lerin sonunun rock'n rollmüziğinin de sonu olduğu konusunda görüş birliğine varmışlardır. 1950'lerin sonunda en ünlü rock'n roll müzisyenlerinden olan elvis presley askerde, buddy holly ölmüş, chuck berry ise hapistedir. 1959-63 yılları arasında rock müziğinde bir boşluk yaşanmış olarak düşünülebilir. fakat, işte tam bu yıllarda sonradan "60 gençliğinin lideri" ünvanını alan bir müzisyen, bob dylan ortaya çıkar.

Dylan'ın ilk üç albümündeki müzikler ne folk müziği ne de rock'n roll müziği içerisinde tanımlanmıştır. dylan, şarkılarında siyah düşmanlığının inatla sürmesinden, savaşın anlamsızlığından, sevginin öneminden, dünyanın güzelliklerinin hızla yitip gitmesinden bahsetmiştir.

Amerika'da gerçekleşen bu müzikal gelişimler bütün dünya gençliğini, ama en çok ingiliz gençliğini etkilemiştir. çocukluklarından beri rock'n roll müziğiyle büyüyen ingiliz gençleri arasından birçok müzisyen çıkmış; bunlar beatles, rolling stones, animals gibi ilk rock topluluklarını kurmuşlardır. bu gruplar, ilk zamanlarda amerikan müziğinin alt türlerinden etkilenmişler, fakat kısa bir süre sonra kendilerine özgü yapıları ortaya koyarak gerçek anlamda rock müziği yapmışlardır. bu gruplardan ilk piyasaya çıkanı beatles, kuruluşundan bir iki sene sonra, ilk albümlerindeki blues, boogie, gospel şarkı ailelerinin parçalarını kopya etmekten ve rock'n roll'a yakın parçalar yapmaktan yavaş yavaş vazgeçmeye başlamıştır.

En son olarak rock'n roll şarkılarını kullanmayı 1965 yılındaki help albümünde yer verdikleri larry williams'a ait "dizzy miss lizzy" parçasının uyarlamasıyla sona erdirmişlerdir. aralık 1965'de "rubber soul" albümünü yayınladıklarında tamamen özgün yapıya geçiş böylece tamamlanmış olur. işte bu gelişmelerin ardından rock'ın engellenemez yükselişi de başlamış olur.

Eric clapton'ın içinde bulunduğu gruplar, özellikle cream çok büyük başarılara imza atar. beatles çılgınlığı durulur gibi olurken sahneye eric clapton adıyla dünyanın en iyi gitar virtüözlerinden biri çıkar. artık devir ingiltere duvarlarının "clapton is god"(clapton tanrıdır) yazılarıyla dolmasının devridir.

1960'ların sonu, dünyada gençlik hareketleri olarak nitelendirebileceğimiz bir başkaldırının en üst düzeye eriştiği yıllardır. gitgide büyüyen nükleer savaş tehdidi, amerika'nın vietnam'ı acımasızca savaşa sürüklemesi, birçok vietnamlı'nın ve amerikalı'nın bu savaşta ölmesi çarkları harekete geçirmiş, çiçek gücü hareketi böyle bir ortamda ortaya çıkmıştır. artık rock müziğin konusu ağırlıklı olarak dünya sorunları ve çözüm yollarını da içermektedir.

Ünlü "savaşma seviş" sloganı bu hareketin bir ürünüdür. çiçek gücünüoluşturanların çoğunluğu orta sınıf beyaz gençlerdir. bu insanlar "hippi" olarak adlandırılmışlardır. genel olarak o devirlerde bu hareket neredeyse bütün rock gruplarından destek almıştır. bu yıllarda doğu dinlerine olan ilgi de artmış, hatta beatles elemanları hindistan'a tanınmış hindu hoca maharishi yogi'yi ziyarete gitmişlerdir.

Rock'taki bu doğu modasıyla birlikte müzisyenlerin vedinleyicilerin uyuşturucuya olan ilgileri de bir anda artmış veözellikle lsd, henüz yasaklanmadığından asprin kadar çok kullanılır hale gelmiştir.fakat çok kısa bir süre içinde çiçek çocuk olmak da bir "moda" haline getirilir vehareket neredeyse hiç bir sonuca ulaşamadan son bulur.üstelik hippilerin bazıları zaman geçtikçe kaba tabiriyle tam bir düzen adamı,düzenin savunucusu olurlar. bunlara en iyi örnek a.b.d. başkanı bill clinton'dır.

Bu dönemlerde çiçek gücü hareketinden etkilenip, vietnam'a gitmeyi reddeden clınton,şimdilerde irak'a bombalar yağdıran bir ülkenin devlet başkanı sıfatını taşımaktadır. 1960-70'ler rock tarihi açısından çok çeşitli ve önemli grupları içinde barındırmıştır. beatles, the animals, the doors, rolling stones, the who gibi gruplar hep bu tarihlerde çıkmışlardır.

65-70 arasında kurulan pink floyd, deep purple, led zeppelin, yes gibi gruplar da artık mega rock gruplarıdır. bu gruplar sayesinde rock, hiç olmadığı kadar popüler olup, ciddiye alınmaya başlanmıştır. rock müzisyenleri kendilerini klasik müzik icracıları gibi görmeleri de bu döneme rastlar. o zamanların en ateşli tartışması rock'ın bir sanat müziği olup olmadığıdır.

70'lerin ikinci yarısına gelindiğinde rock artık plak satışları ve konser gelirleriyle müzşk endüstrisinin en iyi geçim kaynağını oluşturmaktadır. rock müzisyenleri milyonlarca dolarlık elektronik aletlere sahiptiler ve hepsi çok zengin olmuşlardı. bu mega rock grupları ne yaparsa yapsın sattığından dolayı plak şirketleri yenilere hiç şans tanımamakta veya tanısalar bile müziklerini onlar gibi yapma şartı koymuşlardır. işte punk rock tam bu sıralarda kendini gösterir.

Punk da diğer hiçbir rock türünde görülmeyen şiddet, kargaşa ve kaos vardır. punk, rock'ın karanlık kanadını gözler önüne sermiştir. 60'lı yıllarda newyork'un garaj gruplarından çıkan velvet underground punk'ın ilk tohumlarını atan grup olarak gösterilebilir. ancak bu görüşü ilk punk topluluklarından biri olan sex pistols kabul etmeyerek tepki göstermiştir.

Punk'ta kesinlikle kalite ve hoşa gitme kaygısı yoktur. punkçılar 1960-70'lerdeki rock müziğine ve tabii ki rockçılarada lanet okurlar; çünkü onlara göre rock artık para, şan, şöhret aracı olarak kullanılmaya başlanmıştır. 70'li yılların uzun ve karışık soloları ile dolu parçaları yerine kısa ve özentidiz çalıp söylerler. hatta sex pistols o kadar basit ve ilkel çalar ki, izleyenler ister istemez "bunu ben de çalabilirim" gibi bir kanıya kapılır. böylece ingiltere de bir çok punk grubu doğmaya başlamıştır.

Endüstrinin en büyük düşmanı olmasına rağmen punk çılgınlığı da diğer bütün rock çılgınlıkları gibi kısa sürede endüstri tarafından yutulup "moda" haline getirilmiştir. punk giysileri en lüks mağazaların vitrinlerinde birbiri ardına boy gösterir olmuştur. 80'lere gelindiğinde bir çok rock müzik türü icra halindeyken bir heavy metal patlaması yaşanır. bence heavy metal müziğini anlatan en iyi sözcük "kargaşa" dır.

Bütün heavy metal gruplarının faaliyet alanları farklıdır. bu müzik türünün içinde komünizm,faşizm, anarşizm, devrimcilik, sadizm gibi biribirinden çok kopuk anlamları bulmak mümkündür. heavy metal bu çok renkliliği sayesinde bir çok alt dallara ayrılmıştır. fakat hepsinde ortak olan bir şey vardır; küfür. kimi devlete kimi siyahlara kimi tabulara küfür eder ama muhakkak küfür eder. 90'lara gelindiğinde beklenen yeni rock anlayışı amerka'nın seatle adlı kentinden gelir.

Rock hakkında


Rock nedir ?


Rock, 20. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmış, genellikle elektro gitar, bas gitar ve bateri gibi enstrümanlarla beraber vokal melodi taşıyan popüler müzik formudur. Organ ve piyano gibi klavyeli enstrümanlara da rock'ta sıkça rastlanılabilir. Saksafon gibi üflemeli çalgılar rock'ın ilk hallerinde oldukça sık kullanılmış olsa da yeni rock türlerinde nadiren görülürler. Rock tanımı oldukça genel bir tanımdır ve de sınırları kesin bir şekilde belirlenmemiştir. Birçok türü vardır ama en tepede üç tür vardır. Bunlar hard rock, alternatif rock ve punk rocktır. Hard Rock; karanlık, sert ve geneli ölümü ya da kötü şeyleri anlatan tarzdır. Hard rockçılar siyahı benimsemişlerdir. Siyah onlar için vazgeçilmezdir. Kısaca siyah hard rock'ın rengidir diyebiliriz. Punk rock ise hard rock'ın tersine renkli, hızlı ve çılgın bir tarzdır. Punk rock eğlence işidir. Punk rockçı olan insanları saçlarını rengarenk boyamış veya rengarenk giyinmiş olarak görebiliriz. Hard rock'ın belirli müzik grupları: Van Halen, Deep Purple, Guns N' Roses. Punk rock'ın belirli müzik grupları: Sex Pistols, The Offspring, Green Day'dir.

Rock'ın oluşumunda rock and roll ve rockabilly gibi müzik türleri önemli rol oynamışlardır. İngiliz rock'ının 1960larda gelişmesiyle "rock müzik" tanımı yaygınlaşmıştır. "İngiliz Fethi" olarak adlandırılan bir akımla, bu müzik tarzı tekrar Amerika'da yayıldı ve hatırı sayılır bir etkiyle uluslararası bir fenomen haline geldi. Rock günümüzde birçok türü altında barındırarak oldukça yaygın olarak dinlenen bir müzik türü haline geldi..

Sohbet - Rock sohbet - Chat